27 Ağustos 2014 Çarşamba

100. Yıl İzci Parkı Forumu (2 Temmuz 2013)

100. Yıl İzci Parkı Forumu 

(2 Temmuz 2013)


Bugün aramızda 100. Yıl ve Karakusunlar mahallesi halkı vardı. Kentsel dönüşüm konulu etkinlik ve açık kürsü forumumuza ODTÜ Şehir Bölge Planlama Bölümünden bir akademisyen ve Ekoloji Kollektifleri Derneği’nden bir avukat katıldı. Ayrıca Dikmen Vadisi Barınma Ofisi’nden 3 misafirimiz vardı. Uzman misafirlerimizin bilgilendirici sunumlarından sonra soru-cevap kısmına geçildi. 100. Yıl özelinde hali hazırda var olan kooperatif evleri ve onların geleceği üzerine kaygılar dile getirildi. Evlerinin yıkılarak yüksek katlı binalara çevrilmesini istemeyen ev sahipleri ve ayrıca bölgeden uzaklaştırılmak istemeyen kiracılar bu sorunların çözümüne yönelik uzun vadeli bir örgütlenme girişiminin ilk adımlarını attı. Diğer yandan Karakusunlar halkı, tapusuz olan fakat 30-40 senedir yaşadıkları evlerin boşaltılması ve yıkılmasına karşı hukuki ve ayrıca fiilen nasıl karşı durabileceklerini avukatın ve Dikmen vadisi deneyimleri ışığında tartıştı. Karakusunlar ve Dikmen arasında bir iletişim köprüsü kuruldu. Kısa zamanda Karakusunlar mahallesi sakinleriyle Dikmen barınma ofisine bir ziyaret düzenlenmesine karar verildi.
100. Yıl, Karakusunlar ve Çiğdem mahallelerinin tam ortasında kalan bölgeden geçirilmesi planlanan ve yapımına başlanan, Eskişehir yolu ve Konya yolunu bağlayacak olan 4 şeritli ana yol çalışmasının, mahalle yaşamı üzerinde olması muhtemel ve hatta kesin olan etkilerine değinildi. Meslek odalarından destek alınarak yol planları ve gidişatı tartışılacak.
Semt meclisi üyeleri tarafından ziyaret edildik. İzci /Direniş Parkı’nda bulunan ve atıl durumda olan metal konstrüksiyon çardağın kalıcı bir kütüphane haline dönüştürülmesi konusunda kendilerinden teknik bilgi yardımı sözü aldık. Bunun için mimar arkadaşlar ve inisiyatif bileşenlerinin ortak toplantı yapıp, Çankaya Belediyesi’ne sunulmak üzere plan çizmesine ve malzeme listesi çıkarmasına karar verildi.Öğretim elemanları Derneği’nin girişimiyle Mezunlar Derneği’nin de bu forum inisiyatifinin bileşenleri arasına katılmasına karar verildi. Davet edileceklerin listesi çıkarılıp iletişim bilgileri alındı.
Öğrenci Kollektifleriyle ortak yürütülen “Çocuklar için Yaz Okulu” projesinin ilk adımları atılmıştı. Semt meclisinin sağladığı sınıflar temizlendi ve eğitime hazır hale getirildi. Hergün el ilanları basılarak kapı kapı dağıtılmakta. Bununla ilgili mezunlar derneğinden destek alınması (sınıf, malzeme, havuz vb. ) kararlaştırıldı. Öğrenci sayısına göre eğitim programı çizilmesine karar verildi. Çocuklara dans,fotografçılık, yüzme, eğlenceli bilim ve felsefe, yaratıcı yazarlık, resim, seramik vb. gibi konularda dersler verilecektir.
100. Yıl’da bulunan ve bakımı büyük şehir belediyesine ait olan Birlik Parkı’nın yıkılması ve sonrasında inşaata açık bir alan haline getirilmesine karşı uzun zamandır verilen mücadelenin hukuki anlamda kesin bir sonuca ulaştığı avukatımız tarafından duyuruldu. Birlik Parkı’nın artık kazanılmış bir alan olduğunun ve park olarak kalacağının duyurusu yapıldı.
Kentsel dönüşüm başlıklı forum bittikten sonra 2 Temmuz Madımak/Sivas katliamı anması gerçekleştirildi. Parklar turnesine çıkan müzisyen arkadaşlar bizimleydi, mahalleli müzisyenlerin de katılımıyla anma etkinliği şenlendi, hüzünlendi ve tekrar şenlendi. Şiirler okundu, mumlar yakıldı, ölenlerin isimleri tek tek anıldı.
Yarın (3 temmuz) İzci/Direniş parkında yapılacak fotoğraf sergisinin çalışmalarının bittiği ve yarın açılacağı duyuruldu.
Yarın (3 temmuz) İzci/Direniş parkında, 1. Menemen Şenliği yapılacak. Bunun için domatesini, biberini kap gel çağrısında bulunuldu.
Çarşamba günü forumunda, TTB’inden gelecek uzmanların katılımıyla sağlık hakları konusu tartışmaya açılacak.
Perşembe veya cuma günü de aAnkaralı feministler bizimle olacak ve “kadınlar neden direniyor” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirecek.
30 Haziran’da parkta gösterilen Ekümenopolis filmini Karakusunlar mahallesinde de gösterme fikri doğdu, bunun için bir tarih belirlenecek.
13 Temmuz günü yapılacak olan halk şenliğinin hazırlıkları sürmekte.
Konuşanlar Konuşulanlar
Kentsel Dönüşüm:
Ankara örneğinden gideyim, kentsel dönüşümle bağlantılı kurumlar TOKİ, Büyükşehir Belediyesi. Bunlar istediği yeri inşaat alanına çevirebilir. Birbirini durdurma yetkileri yok. Sürekli bir inşaat halindeyiz. Afet yasasıyla daha önceden farklı olarak şu geldi; Mamak, Dikmen gibi örneklerde büyükşehir belediyesi girdiği zaman alana mahalleli direndi ve bitiremeden çıktığı yerler oldu. Halk sözleşmeyi imzalamadı ve söz hakkı oldu. Ama yeni çıkan yasadan sonra acele kamulaştırma diye bir şey geldi. Siz istesenizde istemesenizde yaşadığınız yer riskli alan ilan edilerek anında dönüştürülebiliyor. Eğer boşaltmazsanız belediye temel hizmetleri sunmayı kesebiliyor, elektrik su vb. ciddi bir yaptırım var ve bu kadar kısa sürede dava da açamıyorsunuz. Mahallemizden bir yol geçecek viyadük biçiminde. Bu Ankara için ne anlama gelir bu ayrı bir tartışma konusu fakat mahalleli için bu yol bittiği zaman çok olumsuz sonuçlar doğuracak. Burada rant baskısı var. Bir tarafta Çiğdem ve Çukurambar’ın lüks evleri var ve işçi blokları ortada kalan gariban bölge. Çok katlılar görece daha yeni ama beş katlılar daha eski ve bir sonraki adımda dönüşmeye aday. Bu dönüşüm 100 yıldakilere ne getirir ne götürür? 80’lerde olsaydık evet ev sahipleri burayı dönüştürün size de bir ev verirler derdim ama şimdi işler öyle yürümüyor. Buradaki rant çok büyük olduğu için konutların bedeli de büyük. Dolayısıyla varsayalım sizden 100-150’ye alacak sonra üreteceği konutun bedeli 400-500 olacak. Diyecek ki sana bu aradaki farkı ödemen için ben sana 20 yıl vade yapayım ondan sonra taksit taksit ev sahibi ol. Bu geleceğin ipotek altına alınması demek. 20 yıl borç ödeyeceksiniz demek. Türkiye’de kentsel dönüşümün iletim biçimi böyle. Kiracı oranı çok yüksek 100. Yıl’da. Dolayısıyla bu kiracı kesim de yerinden edilecek. Yol yapımı bu anlamda çok önemli. 2002’ye kadar koalisyon hükumetleri olduğu için yasa yapma süreci yavaştı. Fakat bu yıldan sonra yasa yapma tek parti iktidarında daha da hızlandı ve kentleşme konusu da böyle oldu. Bir çok farklı yasa bir çok alanda arda ardına çıkarıldı. Sonra hepsi birbirini besledi. Genel seçimlere giderken kent üzerine gittiler yani rant aslında bu iktidarın en kuvvetli benzini. Ekonominin en önemli lokomotif sektörü inşaat sektörü ve emlak sektörü haline geldi ki bunlar çıkmaz sokaklar. İspanya örneğinde olduğu gibi. bir yere kadar ev yapabilirsiniz fakat bir yerden sonra piyasa doyacak ve o evler boş kalacak. Örneğin Ankara’da 500.000’i aşkın boş daire sayısı var. şu an bunlar yatırım amaçlı hala alınıp satılıyor olabilir ama bir yerden sonra piyasa da buna uyanacak ve bu da olmayacak. Konuta dayalı büyüme planı çökmeye mahkumdur. Yaşam alanlarımız apartmanlar ve otoparklardan ya da yollardan ve AVM lerden ibaret hale gelecek. Arada kalan o yaşam alanları kayboluyor giderek.
Kentsel dönüşümün bu etkilerine karşı ne yapabiliriz mahalleli olarak?
Dikmen Vadisi Barınma ofisinden geliyorum. 2007 yılında Dikmen’e bir saldırı gerçekleşti. Gelenler önce sadece tapusuz evleri yıkacaklarını söylediler sonra bu tapulu evlerin yıkımına da dönüştü, toptan bir yıkımla karşı karşıya kaldık. Direndik ve ilk dalgayı atlattık. Mahalleli bir araya geldi ve bir karar aldı. Alevisi sunnisi kürdü türkü bütün mahalleli barınma hakkı adına mücadele etme noktasında buluştu, ortaklaştı. Böylece toptan bir mücadelenin startı verilmiş oldu. Bugün kentsel dönüşüm mücadelesi vermek yaşam hakkı mücadelesi vermektir. Melih Gökçek bize siz işgalcisiniz herhangi bir hak talep edemezsiniz dedi. Bu nedenle bizi çapulcu ilan etti. 3 yıl sonra bizimle anlaşmak için masa kurdu ve konuşmak istedi. Bize önce çapulcu diyen büyük şehir belediyesi bizi muhatap aldı. Bize şunu sundu; Doğu kentte 54 m2 lik evlerde bizi yaklaşık 45-50 000 TL borçlandırmak ve bunu TEFE  TÜFE ye bağlayarak nihayette tam ne kadar borçlandığımızı bilmeden bizimle anlaşma yapmak istedi. Sonradan araştırdık ve bu rakamların 100-150 000 TL ulaşabileceğini gördük. Bize alternatif sunmadı bu evleri bize sattı. Biz bunu kabul etmedik. Sonra büyükşehir bunu bir firmaya devretti. Bu firma yıkıma geldi. Saldırdılar ve mahalleden bir vatandaş şimdi tutuklu. Ranta engel olduğu için tutuklu. Projeleri şu an patlamış durumda. Memlekette hakkımız için mücadele ettiğimiz de işgalci oluyoruz. Kazanımlarımız var, Mamakta, Altındağda, Dikmende başladı ama her yere yayıldı.  Kendi yaşam hakkımızı savunacağız, biz bu memleketin insanıyız.